belki kılıçlar yok, okları kullanmıyoruz savaşırken ama düşünceler, sözler, hırslar var. yüksek binaların içinde kan dökülmeden açılan yaralar, soğukkanlılıkla söylenen büyük yalanlar, birçoklarının umursuyormuş gibi yaptığı ama gerçekte zerre kadar umursamadığı ucuza giden hayatlar var.
o zamanlar gurur için savaşılırmış, şimdilerdeyse erdem'i soğuk meze niyetine başlangıç alıyoruz.
boynunda hissettiğin demir soğukluğu değil belki ama bu düzenin başıbozukluğu da bi o kadar keskin bi son değil mi?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder